24 Ağustos 2017 Perşembe

Ey Bilişimciler Özenli Türkçe Kullanalım

Prof. Dr Tuncer Ören Bilim Bilmek‘teki “Bilişimde Özenli Türkçe” yazısında bazı örnekler vererek bilişim dünyasında özenli Türkçe kullanılması konusuna değinmiş. Bu örneklerden bazıları:
Hâlâ dizüstü bilgisayar yerine laptop kompüter veya daha kötüsü, kompütür sözcüğünü kullananlar var.
Donanım ve yazılım sözcükleri varken, konuşmasında ya da yazısında hardware ve software’i kullananlara ne demeli?
İstemci/sunucu terimi varken niçin client/server kullanılsın?
Katı disk yerine hard disk terimini kullanmak kavramı daha belirgin yapmıyor.
Yorum:  ‘katı disk’ yerine ‘sabit disk‘ kullanmak kulağa daha hoş geliyor, ve bir çok yerde ‘sabit disk‘ şeklinde kullanıldığını gördüm.
Uzun süre fare diyemedik; mouse’u kullandık.
Fuzzy logic bulanık mantıktan başka bir anlam taşımıyor.
Etkileşimli sözcüğü varken interaktif (İng. interactive) sözcüğünün kullanılmasını kabullenmek çok güç.
E-posta hâlâ e-mail’in yerine geçemedi.
Yabancı dilden –çoğunlukla İngilizce’den– dilimize yeni terimler kazandırmaya çalışırken yabancı dildeki kavramları yeteri kadar irdelemekte yarar var. Bunu iki şekilde yapabiliriz:
  1. İngilizce’de kullanılan sözcük veya terim birden fazla kavramı belirtiyorsa, hangi kavrama karşılık aradığımızı saptamamız gerek. Örneğin, İngilizce’de “run” sözcüğü, Redhouse veya Webster’de görüleceği gibi, Türkçede “koşmak,” “işlemek” ve daha epey başka anlama gelir. Ama, bir saat (veya bir makine) koşmaz; çalışır. Benzer şekilde bir yazılım bilgisayarda koşturulmaz, çalıştırılır.
  2. İngilizce’de kullanılan bir sözcük veya terim için Türkçede aklımıza ilk gelen bir karşılığı kullanmadan önce, İngilizce’de yakın anlamlı sözcük veya terimlerin kavram salkımlarını ve onların Türkçe karşılıklarını düşünmekte yarar var. Böylece terimlerin karşılıklarını, kavram kargaşasına neden olmadan, tutarlı bir şekilde verme şansımızı arttırmış olabiliriz. Örnek olarak aşağıdaki terimleri düşünebiliriz: back (geri), cancel (vazgeç), continue (devam), exit (çıkış), OK (onay, tamam) ve permission (olur).
İngilizce’deki bir terimin Türkçe karşılığını bulurken, bazen başka bir dildeki, örneğin Fransızca’daki karşılığını da düşünmemiz, daha uygun bir terim bulmamızda yardımcı olabilir. “Wizard”ın karşılığı olarak “sihirbaz” sözcüğü yerine, Fransızcası olan “assistant”ın karşılığı olan “yardımcı”yı seçmek gibi.
Yorum: “wizard” yerine “sihirbaz” genel kabul görmüş gibi görünüyor ve bence “sihirbaz” daha isabetli bir tercih…
Elektron, telefon, İnternet örneklerinde olduğu gibi bazı yabancı terimler dilimize aynen veya küçük değişikliklerle alınabilir. Ama kurallara ve Türk beğenisine uyan Türkçe bir karşılık dilimizi daha da zenginleştirir; “software agent” için “yazılım ajanı” yerine “yazılım etmeni”nin seçilmesi gibi.
Yorum: Elektron, telefon, internet, elektrik, elektronik, televizyon, radyo hepsi Türkçe’de yer alan kelimeler… “software” yerine yazılım da kabul gördü; “ajan” kelimesi Türkçe’de kabul görmüş kelime ve bence “software agent” için “yazılım ajanı” demenin hiç bir sakıncası yok; zaten bu terim teknik bir terim… Hem sonra “etmen” ne demek?
Kendi kültürlerine saygı duymayanlar başkalarından saygı beklemek haklarını yitirmiş olurlar. Dilimize özen, benliğimize duyduğumuz saygının bir göstergesidir. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde bilişim dilimizin zengin bir Türkçe olmasını istiyorsak, şimdiden özenli bir Türkçe kullanmaya başlamalıyız. Bilişimci olabilecek kadar yetenekli olan kişilerin bu özeni gösterebileceklerine inanıyorum.
Evet bizler de Tuncer Ören Hocamız‘ın sesine kulak verelim; ey bilişimciler özenli Türkçe kullanalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder